29 Kasım 2009 Pazar

Sağol Be!

Emirates Cargo'nun bana uygun gördüğü iş, üstüne çok konuşmaya gerek yok gerçi. Bide utanmadan demiyorlar mı " ...that much your job preference criteria".

24 Kasım 2009 Salı

Steak a la Toulouse

Aslında Fransızlar ihtilal sırasında Madam Antoinette'yi boşuna harcamışlar. Teyzemiz malum ekmek ve pasta arasındaki bağı kuran insan, "ekmek bulamazsanız, pasta yiyin". Aşağıda ki eski Fransızların ne yaptığını görünce anlayacaksınız ki, teyze aslında cümleyi halka uyarlamış.

Tarif, 1800lerdeki bir Fransız aristokratın kendi kişisel yemek kitabından. Yanlız videonun başında hemen 3 tane biftek görüpde yemeğin 3 kişilik olduğunu sanmayın, sona doğru gidince nedemek istediğimi anlıyorsunuz.




Lakin videoyu izlediğinizi sanarak anlatıyorum: Ben o adama kafa tekme tokat girerim! Ya madem atacan o gül gibi iki parçayı, ulem bitanesini yataydan kes ikiye al sana kalkan niyetine iki parça et, niye ziyan ediyorsun ikisini birden. Aristokrasini, burjuva ayaklarını geçtim o yerken ağzından çıksan ses beni bitirdi hele o şarabıda içerken bi ağız gargarası sesi çıkarıyor ya, off off.

Buarada ismi çok çekici olsada bence tarifde de çok bişi yok al eti - sür hardalı - koy ateşe.

21 Kasım 2009 Cumartesi

İspanyol Tipi Bilim


Hep İsviçre yada İngiltere de ki mi üniversiteler araştırma yapacak! Yok kuru üzüm kanseri yenermiş... Domates kan yaparmışş.. vs. vs. Al buda İspanyol araştırımacıların sonuçları:

"İçki Erkeklerin Kalbine Yarıyor"

Zaten arada anlatıyorum bizim evdeki İspanyolları, bunların bilim adamı versiyonu da pek farklı değillermiş anlaşılan. Hele haberde geçen "..bazı durumlarda içkide ölçüyü kaçırmanın dahi erkeklere yaradığını söylüyor." bu cümle beni araştırmanın İspanyol bilimadamları tarafından yapıldığına ikna etmeye yetti.


Arada bilime sövdüğüm oluyor ama sen bilimini böyle yap, canımı ye. Ne hep öle iç karartıcı haberler,"Hepiniz öleceksinizzzz uleynn,Kanser olacaksınızz kanseerrr" diye. Al bak, bir iki İspanyol phD araştırma grubuna, gör araştırmanın yönü nasıl değişiyor.

Buarada BBC Türkçe sitesi çok güzel olmuş. Uzun süredir günlük okuyabileceğim düzgün bir haber portalı arıyordum. Beni yarı porno yarı magazin Hürriyet web sayfasından kurtardıkları için ayrıca teşekkürler. Haberde oradan

18 Kasım 2009 Çarşamba

Şerefsizim Aklıma Gelmişti(!)



Malum tez için akademisyen amcaların makalelerini yada konu üzerine yazılmış tezleri felam kurcalıyorum çokca. Baştan söyleyeyim: Hepsine kafam girsin. Muhtemelen yukarıdakı tezinde sahibi benle aynı düşümüş olacakki150 sayfalık master tezi yazdıkdan sonra oda sokarım böle bilime diyip gördüğüm en güzel motivasyon cümlesini koymuş tezinin başına.


Genelde malum bu akademisyenci amcalar pek bi ciddilerdir, pek bi bilime felam kafa yorarlar(en azından dışardan öle duruyor). Ne diyim, benim gibi sıradan şeyler onlar için boş anlamsızdır, yapaydır, kendilerine birşey katmaz. Hatta bu motivasyon cümleleride genelde cok allı pullu saçma sapan kasış bir İngilizceye sahip olur, karizmatik olsun felam diye. Aslında bu İngilizcenin bizim dilimizdeki karsılığı Bülent Ersoy Türkçesidir, gersini siz anlayın artık.


Bende tez bitince böyle bişiler bulmak istıyorum gerçekten beni yansıtıcak birşey. Aklıma ilk gelen Erman Toroğlu yada Ahmet Çakar felam geliyor onlardan bir alıntı güzel olabilirdi. Gerçi onuda İngilizceye çevirince anlamı felam kaybolur vurguyu yapamayız. Neyse daha doğmamış tez için isim bulmaya calısmak gibi, bunu ilerde düşünürüm artık.


”…hepsinin canı cehenneme… insanlık için çalıştık sokakta kaldık, atom fiziği de profesörlük de yerin dibine batsın …”

Kadir İnanır

13 Kasım 2009 Cuma

Memory of "common friend of everyone"


Ta ki video'yu görene kadar müzik videosunu mu koysam yoksa direk şarkıyı mı yüklesem kararsızdım. Video'nun başındaki konuşmada bir cümle yetti.

- common friend of everyone (Eugane şarkıyı kime yazdığından bahsederken)

9 Kasım 2009 Pazartesi

Kofola






Hala üşenip yazmadım Bratislava'yı ancak oradan aklımda kalan Kofola'yı yazam. Aslında ilk bakışda dark bira'ya benziyor en azından ilk baktığımda ben öle sanmıştım. Yer:Pub, İçiçi Kitle:Gençler, olunca aklıma başka bir ihtimalde gelmedi. Velhasıl kelam kendisi ne Bira nede başka bir şey, sadece Kofola. According to Wikipedia(tez artık rüyalarıma giriyor), Kofola karbon bazlı hafif-içecek'mişşş. Ama hem sunum hem görünüş olarak bildiğin bira gibi duruyo, aslında tadıda koladansa daha fazla alkollü içecek gibi, ancaksız alkolsüz. Neyse bu saçma sapan açıklamalar yerine resime bakabilirsiniz.


Anlamadığım konuya gelince böyle bir içeceğin niye diğer ülkelerde yaygınlaşmadığı, özellikle sunum açısından. Bir ara bizde Ritmix diye yer gök inlemişti ama sonuç:sıçışş. Çünkü bar'a giden hiç bir insan elinde ananaslı ritmix şişesi ile takılmak istemez(en azından birayı seven ben). Kofola sadece Çek Cumhuriyeti ve Slovakyada tüketiliyormuş. Hatta pazardaki en fazla tüketilen 3. içecek olarak. Demekki birayı seven milletlerde bu iş tutmuş. Zaten kısa Bratislava tecrübesinde de barda insanların akşamda olsa gündüzde olsa Kofola'yı sık tükettiğidi. Özellikle millete alkolsüz güzel bir alternatif sunulması güzel olur. Daha bir bar/pub adabında duruyor. Hem bira gibi takılıyorsun hemde alkol almıyorsun barda elinde meyve suyuyla durmakdan çok daha çekici.

7 Kasım 2009 Cumartesi

Temiz Kulaklıkların Sırrı(!)


Direk kulaklığa uyguladığım dayanıklılık testini anlatayım: Bir adet kulaklık alınır önce kotun cebine konur, o kot ters yüz edilir ve çamaşır makinesine 40 derecede 1saat 15dakika yıkanır. Ters yüz etmedeki amaç cep dışarı baksın, kulaklık suyu deterjanı daha iyi emsin diye. Yanlış anlaşılmasın olayın kotla alakası yok hanii. Sonra o kot çıkarılıp, çamaşırlığa asılır taki kulalık kuruyana kadar. Yaklaşık 1 günün ardından kulaklık tekrar çıkarılıp denenir. Sonuç: Kusursuz.

Yaptığım salaklıkdan daha çok beni şaşırtan o kulaklığın çalışması, hatta sesinde hiç bir sorun yok. Hem yıkamış oldum temiz oldu.
Adamlar ne kulaklık yapmış be!

6 Kasım 2009 Cuma

Notum/Notun/Notsun


  • Bu havadan nefret ediyorum, yok yok soğuk felam değil bildiğin paso bi karanlık bi sisli gizemli. Batmen deki Gothemcity mübarek, bence ismide Gothenburgdan(Göteburg'un inglizcesi)geliyor ya oranın neyse.
  • Tez anamı ağlatıyor. Her okunan makale yada edinilen bilgi tezi daha da karmaşık hale getiriyor.
  • Bot giymeye başladım gene. Bunlarla yüreyemiyorum ben. Kadinlarin topuklu ayakkabı ile yürüyünce girdiği şekilden şekle giren yaşam formuna büründüm.
  • Zaten İsveçden önceki periyodu İzmir-Marmaris/İçmeler arası geçen bi insanda ne bot ne palto gezer ki. Yamulmuyorsa, bu botu teyzem bana lise 2 de felam aldıydı. Hala yeni gibi. Olan güzelim sandeletlerime oldu.
  • Hava fizyolojimide etkiliyor, böle bitkin yorgun hallerdeyim. Tekraren fazla uyumaya başladım. Tavuk misali 11 de yatakdayım her akşam.
  • Bugün zoraki partiye gideceğim kendimi tekrar aktif hale getirmem gerek. Parti zaten uzakda değil, uzak olsa kıçımı kaldıramam. Benim koridor da olacak. System Bolaget’e gitmek gerek.
  • Tatile ihtiyacım var desem adamı döverler valla. Haftasonu zaten hafif bir tatildeydim. Ahaa tatil mi dedim? Onu yazmayı unuttuk.
  • Bugün audioslave dinlerken pek yeni dinleyecek birseyler bulamadığımı fark ettim. Yeni güzel gruplara ihtiyaç var. Bu arada Beirut'un son albümü olmamış. cıkcıkcık....
  • Artik yeni tanıştığım her kadına çekinmeden soracağım ”bayyann göğüsleriniz mi küçük anam yoksa sen kambur musun” Hem göğüsleri küçük hemde kambur duran birini gormustum gecen sene. Rakim -2 oluyor o zaman. Fecii fecii

4 Kasım 2009 Çarşamba

Vay A.Q


Bugün eve dönerken trende makale okuyordum belki tezde işe yarar diye. Makale bitip baştan bi kontrol ederken fark ettim ki; cümlenin birini gayri ihtiyari karalıyıp , yanınada yorumda bulunmuşum. Kendi yaptığım şeye şaşırıp birde başkası yapmış gibi fotoğrafını çekiverdim.


Resime çift tıklarsanız çizdiğim cümle okunabiliyor.Lisans da çevre mühendisliği okuduğum zamanlar, hangi ders hangi hoca hiç hatırlamıyorum, ama aklımda kalan yenilenebilir enerji kaynağını en çok Finliler kullanıyor oda %16 olduğuydu. Demek ki yalanmış yada bilgi çok eski.

Makaleden teze bişi çıkmadı ama bloga girdi kendisi. Amaa hakket vay anasını adamlar bitirmiş olayı.

Cümle temiz bir şekilde: "As a consequence of the fact that all the electricity in Norway is produced by hydro-electric power stations."
 

Free Blog Counter
Poker Blog